Keşke hepimiz rahat olsabilsek... Umursamaz, boşvermiş hiçbir şeyi kafaya takmayan, yarını düşünmeyen....
Çoğunlukla edebiyatçılar, ressamlar kısacası sanatla ilgilenen kişiler,
Duygu yoğunluğu olan, fakat "aşk olursa olur olmazsa olmaz önemli değil" diyenler,
Maddi konuları dert etmeyenler,
Kalabalık sohbetlerdense sakin bir kafede kitap okumayı tercih edenler, (Bu tarz insanlar Cihangir'de takılmayı sever. Ellerinde genelde kalem, kitap defter üçlüsü bulunur.)
Sınırsız özgürlüğü severler, (Sınırların dışına çıkmak onların doğuştan gelen özelliğidir. Bunu farklı olmak için yapmazlar.) Az kıyafetle idare edebilirler, (Zengin de olsalar salaş takılır ve istedikleri gibi giyinirler. Aynı kıyafeti 1 hafta boyunca giyip gezen tipler varmış.)
Evlerinde radyo, TV bulunması gerekmez,
Yukarıda sıraladığım özelliklere sahip olanlara "Bohem" deniliyor. Çingeneler ve yoldaki şarapçı amcalar da bu sıfatı alabilirmiş ama bazıları bu sıfatı alacak olanların entellektüel bilgi birikimine sahip olması gerektiğini düşünüyor.
Bohemya hayali bir ülke. Bohem akımı, ilk kez Paris'te ortaya çıkmış.* (La Bohème) Rahmetli ünlü söz yazarı Aysel Gürel'in tarzı bohem hayata örnekmiş. Kendisinin evindeki çöpleri bile atmayacak kadar rahat olduğunu biliyorum. Evinin bir odasını çöplere ayırmıştı ve sadece simit-peynirle günlük öğünlerini geçiştirebiliyordu.
Ülkemizde erkekler bohem sıfatını alabilirken, bohem olmaya çalışan kadınlar iffetsiz damgası yiyor. Yani sınırları zorlayan bir kadına ne gözle bakarlar bilirsiniz.
Batı, bohemi bize romanlarda ve filmlerde gösteriyor. Paris'te iki günde bir yemek yiyerek otel odasında yaptığı yağlı boya tabloyu bitirmeye çalışan bir ressam ya da tek gecelik ilişkileriyle anı yaşayan bir karakter. Yalnız, bu filmlerin sonu iyi bitmiyor. Ressam açlıktan ölüyor, diğer karakter fahişe oluyor. Sapına kadar bohemin sonu da hastanelik olmakmış.
Ülkemiz gençliği serserilikle bohemliği ayıramıyor. Nette okuduğum bir yazıda çok güzel anlatılmış. Bizim Türk gencinin yaşamı planlı. İlkokul-ortaokul-lise ve sonra sınava girmek, üniversite hayalleri... Bu tarz planlı bir yaşam, bohemin umursamazlığı ve savurganlığına ters düşüyor zaten.

foto
Bohem olmak iyidir. Çingeneleri oldum olası sevmişimdir. Zaten tek gecelik ilişkiler için bişey söylememe gerek yok. Bohem değilim ama kendi kurallarımla yaşamayı ve hayatı umursamamın beni mutlu ettiğini bilirim.
YanıtlaSilE.E kısmen bohem:)
YanıtlaSilMALESEF HİÇ BOHEM DEĞİLİZ
YanıtlaSilkeşke bohem olabilsek ama nerde?
YanıtlaSilBohem sanatçılardan ünlü biri var mi
YanıtlaSilMabel Matiz
Sil<3