"Gönder"e bastım. Artık canıma tak etmişti. Uyanmıştım artık. Sanki tüm
hayatımı hotmail'de e-posta bekleyerek geçirecektim ve sonunda halim kalmadı. Tamam, başlarda
güzeldi ama sonra bir eğlencesi kalmadı. Bu hissi hepiniz bilirsiniz. Gelen kutusu'nda yeni e-posta olduğunda koyu olarak yazılır. E-posta
gelmiştir yani. Hemen tıklarsınız ve karşınıza çıkar. Ondan gelmiştir
diye daha çok sevinirsiniz çünkü gelen kutunuz koyu renktedir. Ama
e-posta şehirfırsatı.com'dan gelmiştir. Ya da markafoni'de en son hangi ürünün indirimde olduğunun haberidir. Kahretsin ya!
Olumsuz cevabı kabullenmek zordur ama olan olmuştur. Birinden cevap
beklemek, o karar verirken kendini haftalarca kötü hissetmek ve çıldırmak... Uzun ve ağır ağır bir
"hayır" gibi. Ama bir noktadan sonra insana bıkkınlık gelir. Arızaya
bağlarsın. Arızaya bağlarsın ve her şeyin boka sardığını düşünürsün. Her
şey kararır ve yanıp kül olur. ben de "gönder"e bastım.
Endüstri Mühendisi, medya-TV sektöründe çalıştı, sosyal medya yönetti.
2019 yılından beri Yunanistan'da yaşıyor. İstanbul'da en özel davetlere, partilere katıldı; olayları gazetelerden bile önce duyurdu. O "Rahat Yazar". Burada alıntı yok, hazır bilgi yok. Her şey özgün. Gidiyor, görüyor ve yazıyor.
Yazılar ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Kaynak belirtmeden kopyalamak suçtur.
İLETİŞİM: rahatyazar@gmail.com
0 Yorum
Bu yazım hakkında sen de bir yorum yaz, rahatla!