Arkadaşınız çok zor durumda. Ona, sizden istediği bir şeyi sonra geri almak üzere vereceksiniz. Buna "emanet" diyoruz.
Bence bir şey emanet etmeden önce, emanet ettiğimiz kişinin güvenirliliğini göz önünde bulundurmalıyız. Malınız zarar görecek ise varsın adınız "cimri" olsun!
Rahat biri olmadığım için çok zor durumda kalsam bile birinden bir şey almamak için kendimi kasarım. Diyelim hırkamı unuttum. Soğuktan donacağımı bilsem de arkadaşım kendisi düşünüp bana hırkasını vermeden ben ondan o hırkayı isteyemem. Fakat zorla benden hırkamı alıp giden bir arkadaşım olmuştu. Tamam o benden daha uzağa gidecekti ama ben eve gidene kadar n'apacaktım? Arkadaşım da pek sorumluluğunu bilen biri olmadığı için annem bile "sen o hırkayı unut!" demişti.
İlkokul yıllarında çok sevdiğim bir kitabım vardı. Kitabın sonuna gelmeden kapağını beğenip benden okumak için o kitabı isteyen arkadaşlarım olmuştu. Bitirince kitabı onlara vereceğimi söylemiştim. Ben bitirene kadar onlar zaten kitapçıdan gidip o kitabı almışlardı.
Bazısı var. Kitabı alır, okur. Aylar, yıllar geçer getirmeyi unutur. Kütüphanesindeki kitap sayısı bu şekilde yarıya inen entel bir akrabamız var. Adam, sonunda ödünç vermeyi bırakıp sadece tavsiye vermeye başladı.
Geçen bir arkadaşla bozuştum. Ben yokken başka bir arkadaşımdan fotoğraf makinesi ödünç almış. Alırken de demiş: "Rahatyazar da tam benimle konuşmayacak zamanı buldu. Yoksa onun makinesini alacaktım." Konuşuyor olsam makinemi verirdim ama tüm riskleri göze alarak. Sırf bu şekilde düşünen ben değilim. Makinesini veren kız da tüm gün "Yarın partiye gideceğim en kısa zamanda fotoğraf makinemi getir!" diye çocuğa telefon etti.
Aynı kız, geçen gün topuklu giydiği için zor yürüyen arkadaşına az topuklu çizmesini ödünç verdi. Verirken de laf arasında "Sakın bir şey olmasın, onlar benim her şeyim." dedi. Düşünün bu iki kız birbirine kardeş kadar yakın.
Emanet alan rahat tipse-öyle olmasa almaz zaten- emanet veren de o kadar rahat olmalı. Fakat, günümüzün kısıtlı şartlarında insanların sahip olduğu malların değeri dostluk, kardeşlik gibi kavramların önüne geçebiliyor. Bunun cimrilikle alakası yok.
Ben de cimrilikle bir alakası olmadığını düşünüyorum. Kişinin sahip olduğu düzenle, özenle alakalı. Birisi bir şey istediği zaman hayır diyemem ama karşımdakinin sorumsuz ve değer bilmeyen birisi olduğunu biliyorsam, verdikten sonra içim gider.
YanıtlaSilEğer karşımdaki zaten özen gösteren, bu tip durumlarda rica kisvesi altına saklanmış emr-i vakilerden hoşlanmayan birisiyse zaten o istemeden ihtiyacı olanı vermeyi ben teklif ederim.
Ama bu durumun da sahip olunan eşyalarının; dostluk, arkadaşlık gibi kavramlarının önüne geçtiği için olduğunu düşünmüyorum. Tamamen karşıdakinin huyuyla alakalı bence.
bizatihi güzel yorumun için teşekkürler;)
YanıtlaSil