Örneğin tek başıma bir restorantta yemek yiyebilirim. Bazı tiplerin öyle takıntısı var illa yanında biri olması lazımmış gibi. Bence hiç sorun değil. Geçen Nişantaşı'nda bir işim vardı ve karnım çok acıktığı için önüme çıkan ilk fast food cafe&rest tarzı yere girdim. Alışmışlar gruplara ben mekana inceleyen gözlerle tek başıma girince "Ooo içeride arkadaşlarınız var herhalde..." diye karşıladılar ama ben dedim: "Hayır, tekim." Nişantaşı semtinin havası ayrı. Öyle pek lüks restorant değil bahsettiğim ama yani kapıda görevlilerin karşılaması, yemek beklerken oturunca sıkılmayayım diye gazete dergi gibi ıvır zıvırları önüme dizmeleri hoştu. Neyse mekan adı vermek istemiyorum bilen bilir oraları...
Spor salonunda iki arkadaşın konuşmasına kulak misafiri oldum. Adamlardan biri diğerini aylardır görmemiş. Biri dedi: "40 yaşındasın ama hiç göstermiyorsun" Karşısındaki adam cevap olarak "genç görünmenin sırrı evlenmemek" dedi. Sonra karı dırdırı olmaması, çoluk çocuk derdinin bulunmaması vb. faktörleri sıraladı. Tek yaşıyormuş. O sırada iltifat eden adamın telefonu çaldı ve karşısındaki kişiye sporun bittiğini sonra duşa gireceğini falan anlattı. Sanırım arayan karısıydı. Hiç evlenmeyen adam da o sırada kıs kıs güler gibi daha da gerinerek yürüdü ve arkadaşına "bye bye" işareti yapıp salonun yan tarafına geçti.
Günlük hayattan değişik bir örnekti. Öbür adam 30 yaşında evli, 40'lık adamın babası gibi duruyor. Yani bu çökkünlük ve erken yaşlılık hali her evlenen için geçerli değildir tabi ama görünüşler aynı bile olsa yalnız adamın kafa rahatlığı evliye göre maksimumdur eminim.
Dul kadın sohbetlerine de şahit oldum. Hepsi, başlangıçta çift kişilik yatakta tek yatmanın zevkini anlatıyor. Onlara göre karışan eden yok, bağlantı yok anlayacağınız özgürlük çok.
Sevgili kavramından nefret ediyorum. Yalnız olduğum için değil ama çevremdeki sıkboğaz çiftleri görünce halime şükrediyorum. Eski yazılarımda anlatmıştım. Yediği yemeğin çeşidini bile telefonda rapor veren, sevgilisi olduğu için okuldaki kız arkadaşlarıyla facebookta yayınlanır diye fotoğraf çektiremeyen bir kitle var etrafımda. "Sevgilim olduğunu blogunda yazma!" diyen arkadaşlarım da var. Onları hele hiç anlamıyorum. İlişkide değil çelişkideler sanki...
Hayatında biri olmayınca insanın birini bulmak için çabalaması ya da bulunca ilk kez bulmuşcasına coşması bence esas tartışılması gereken durum...
çok güzel bir şey yapmışsın, bende hep tek başına sinemaya gitmek istemişimdir, ama nedense hiç yapamamışımdır. (Üşengeçlik olabilir)
YanıtlaSilArada tek başına takılmak inan çok güzel bir şey...Kulağında da müzik varsa 10 numaradır o günün/ dakikalarım (:
Post'undan sonra en kısa zamanda tek sinemaya gidicem hırs yaptım =P
Yani gidilebilir. Ücretsiz bilet olunca değerlendirdim ben. Yoksa tek başına sinemaya giden birçok insan var:)
YanıtlaSilPostum sana bir karar verdirttiyse ne mutlu bana:)
ben yalnız takılmayı çok severim... kendimle baş başa bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor ve mutlu ediyor... alış verişe tak gittiğim zamanlar da oluyor, yemek yiyorum, bir şeyler içiyorum falan filan... arada insan bunları yapmalı, kendiyle baş başa kalıp kendini de tanımalı, kendiyle konuşmalı diye düşünüyorum...
YanıtlaSil@yejades Bence de herkesin bazen yalnız kalmaya ihtiyacı var;)
YanıtlaSiltek başıma sinemayı denemedim ama alışverişe mutlaka tek çıkarım sevmem başkasını..tatile de bazen tek çıkmak güzel oluyor..insan kendini sevince tek olmakta sorun olmuyor.. bir kaç kişi sıkılacağına tek kişi eğlenebiliyor hatta..
YanıtlaSil