Bir arkadaşı için, "Biz onunla çok sevişiriz" diyen birini hemen başka türlü anlayanlardan değilsiniz sanırım."Sevişmek" lafı birbirini çok seven iki insan için ve sevgilerinin karşılıklı olduğunu anlatmak için de kullanılıyor. "Birbirimizi çok severiz" anlamında... Bu anne-baba, abi/abla-kardeş de olabilir... Bu örnek de aynı "çıplaklık" örneği gibi Türk dilindeki garip kelime oyunlarını bize gösteriyor.
Çevrenizde "Ooo naber dayı", "Hey dayı baksana!" gibi seslenişlere rastlayabilirsiniz. Herkesin gerçekten yanında dayısı yok. Ancak, yakın arkadaşlar ve ahbaplar hani herhalde samimi konuşma adına birbirlerine seslenirken böyle sözcükler seçiyorlar. Dayı, anneden dolayı amcadan daha yakın sanırım. Yoksa yaşıtların birbirine "amca" demesi garip kaçardı. Niye biz erkekler "Hey arkadaşım/dostum..." falan demiyoruz da örneğin okulda "Dayı şu kitabı verir misin?" tarzında konuşuyoruz? Ben genelde kullanmıyorum bu lafları ama artık çok duyuyorum alıştım.
Bunun bir de Amerikan vari versiyonu var. Hani yabancı filmlerde olur ya "hey man what's up man" falan uzaktan seslenir adamlar, tabi biz dublajda "Hey adamım baksana!" diye duyarız bu da hep garip gelmiştir bana. Bizde daha çok argoda sanırım "Naber moruk?!" gibi kalıplar kullanılır. Biraz kaba tabir bunlar...
İlkokulda "öğretmenim" derken orta sona doğru "hocam" kalıbına geçtik. Ben lisede unutup ısrarla "öğretmenim" deyince alay konusu oluyordum. Üniversitede düşünemiyorum ama harbi komik olur. Amfide profesöre "öğretmenim" desem prof. bile kızar herhalde...
İsmail YK'nın "facebook" şarkısındaki gibi her isme bir lakap gelirse işte ben o zaman korkarım. Baksanıza şu sözlere:
Lokomotif Gülşen, çıtı pıtı Birsen ah bir görsen
Cici bici Ebru, esmer Banu tanışabilsen,
Cici bici Ebru, esmer Banu tanışabilsen,
Yakışıklı Erkan, karizmatik Serkan canlar yakan,
Sempatik Ercan, çılgın Ayhan yüzüne hayran...
Sempatik Ercan, çılgın Ayhan yüzüne hayran...
Herkes eleştiriyor ama gecenin bir vakti radyoda bu garip şarkı çalsa insan gülerek uyuyor öyle komik şarkı ki:)
Zaten ülke halkımız bile anormali ve garipliğe bu kadar meraklıyken dilimizde böyle ufak kelime oyunlarının olması normal. Nasıl anlamak istersek öyle anlıyoruz. "Çıplaklık, sevişme..." gibi lafları duyunca hemen beyinde, etiketi aklımıza gelen ilk şekilde koyuyor; "hocam, dayım, bacım..." gibi samimi hitapları pek seviyoruz... YK gibi isimler de güzel tekerlemelerle parayı götürüyor. Sırf tekerleme değil "Allah belanı versin" şarkısı size kaba gelebilir fakat şarkı, çok istek alıyormuş ve İsmail YK, konserin sonunda yoğun istek üzerine dayanamayıp aynı şarkıyı tekrar okuyormuş. Millet belasını arıyor demekki başka diyecek söz bulamıyorum... Düşünsenize adam izleyenlerine teşekkür edip, finalde bela okuyor. Gerçekten trajikomik...
NOT: İvedik fotoğrafını, beyazperde de kabalığın ne kadar prim-gişe yaptığını hatırlatmak için koydum.
0 Yorum
Bu yazım hakkında sen de bir yorum yaz, rahatla!