Rüya, eski aşkını unuttu güya...

Rüya, uzun süre Sertaç ile çıktı. Hatta ben Rüya'yı ilk gördüğümde yanında Sertaç vardı. Tüm okul ikisini de aynı anda tanımıştı sanki. Rüya'nın arkadaşları Sertaç'ın, Sertaç'ın arkadaşları da Rüya'nın arkadaşları olmuştu. Bilirsiniz, yakınlaşmışlar ve eğer aralarında duygusal bir ilişki başlamışsa, gizlilik de yoktur ve ister istemez etraflarındaki herkes ortak arkadaşlarıdır artık...

Hatırlıyorum da Rüya bana ders çalışmaya gelmişti ve yanımızda bir arkadaşımız daha vardı. Derse başlar başlamaz Sertaç beni cepten aradı. Meğerse Rüya bana gelmeden, Sertaç'a telefon numaramı vermiş. Adam da evde miyiz, derse başladık mı diye bizi kontrol ediyor. Onu da çağırdık eve ama gelmedi.

Başka bir sınava çalışırken bu sefer Rüya beni aradı ve onun çağırdığı kafeye gittim. Sertaç da vardı ve ders çalışırken karşımızda oturup bizi seyretti. Eminim çok sıkılıyordu ama rutin çalışmalarımıza alışmıştı.

Rüya ve diğer arkadaşlarla halen ders çalışıyoruz ama artık gelip bizi seyreden ya da kontrol eden Sertaç yok. Nedenini soramadık ama konuşulanlardan anladığım kadarıyla Rüya ile Sertaç ayrılmış.

Ayrılık sonrası Rüya kendini daha çok derslerine verdi. Tabi ki bu kolay olmadı. Ders çalışırken sürekli dalıp gidiyor, konulara adapte olamıyordu.

Benden bir müzik CD'si yapmamı istedi, yolda arabada dinlesin diye. Yapmaz olaydım. Yüklediğim ilk şarkı meğerse onun için derin anlamı olan ve Sertaç'ı hatırlatan damar şarkıymış. Şarkıyı duyunca trafikte kitlenip kalmış. Fakat sonra arabada bu şarkıyı son ses çalarak Sertaç'ın mahallesinden ve hatta penceresinin önünden geçtiğini öğrendim.

Sertaç, şu an başka bir kız ile çıkıyor. Rüya da ondan sonra başkalarıyla çıkmıştı ama okulda herkes hala onu Sertaç ile yanyana hatırlıyor ve Rüya'nın Sertaç'ı bir türlü unutamadığı konuşuluyor. Bazı arkadaşlar artık onun da biri ile el ele gözükmesi gerektiğini, bu duruşunun farklı yorumlandığını düşünüyor. Rüya ise ilişkilerini gizli, gözden uzakta yaşamaktan mutlu.

Geçen gün fotokopiciden çıkarken, beni sürekli dürtüp yanlış bir hareket yapmamamı söylemesi dışarıda Sertaç'ı görmesi yüzündenmiş. Ben de en sonunda "yeter!" dedim. Adamın onu taktığı yok bizimki hala ilgili gibi gözüküyor. Bu konu açılınca kendi kızıyor, sürekli her lafıma "Bunu sakın bloguna yazma!" dediği için ben de bu yazıyı ona armağan ediyorum.

Bir dönem bazı arkadaşları burada yazdım ya unutamamışlar en "geyik" olay anında bile "Bunu da yazarsın sen" diye espri yaptıkları için artık dayanamadım gene yazdım. Okuyup eğleniyorlar. Bana okulda söz ile değil burada yorum yazarak tepki versinler bari:)