Asıl parti burada Gezi Parkı'nda

 Bildiğiniz gibi blogumda tüm özel davetleri, etkinlikleri, festivalleri yazıyorum. Hiç belli olmuyor tabi bir anda tüm gündem değişebiliyor, herşey alt üst oluyor. Hayat böyle. Yani aynı monotonlukta süre gelen yaşam düzenimiz bir anda farklı bir yola sürüklenebiliyor. Şimdilerde her şey iptal. Yurt dışından konsere gelecek sanatçılar vazgeçiyor, ülkedeki turistler olayları kavramaya çalışıyor, özellikle Talimhane civarındaki otelciler müşteri kaybetme endişesi taşıyor. 

Çalışan insanların tek düşündüğü bir an evvel mesaim bitsin ve Gezi Parkı'na gideyim. Yılmaz Özdil köşe yazısında güzel benzetmiş. İnsanlar gündüz Clark Kent gibi işinin başında, gece herkes superman oluyor. 

Acıbadem'de Akasya AVM gökyüzüne yükseldi. 

Hayatta her bireyin yasaların el verdiği ölçüde (başkalarının haklarını kısıtlamadan) kendi bireysel özgürlüğü ve sahip olduğu hakları var.

Herkesin yeşil bir çevrede yaşama hakkı ve bulunduğu şehrin hatta ülkenin merkezi konumundaki Taksim meydanında gerçekleşecek bir düzenlemede fikrinin olması çok doğal.  Eylem yapmak da ülke vatandaşlarının demokratik haklarından biri.

Acıbadem'de neredeyse oturduğum evin yanına bile AVM dikildiği şu günlerde Taksim'de yaşananlara kayıtsız kalamazdım. 

Farklılıklarıyla zenginleşen ilginç bir ülkedeyiz. Bu sefer ne bir parti etkisi, ne belli bir görüş galip geldi. Çoğunluk aynı şeyi istiyor, direniyor. Gerekirse tencere tava çalıyor.

İnsanlar gece gündüz parkta yatıyor. Olayın ciddiyetini görmek için siz de Taksim Gezi Parkı'na gitmelisiniz. Orada bir yaşam alanı oluşmuş durumda. Kütüphanesi, kulüpleri, stantları, yeme içme alanlarıyla orada minik bir semt oluştu. Gittim, gördüm, gezdim. Herkes birbirine yardım ediyor. Kandil günü simitler, çaylar ikram ediliyor, sabahları yoga pilates yapılıyor, kitap okunuyor ,'orantısız zeka' gençliği santranç oynuyor, gitar çalıyor. 

                   Duvar yazıları ise müthiş. Ne yaratıcı mizah yeteneğimiz varmış. 

 Tabiki olay sadece 'park' değil, insanlar kullanılan üsluba, baskıya ve hayat biçimlerine karışılmasına kızıyor. Şimdi tüm birikmişlikler bu 'Gezi' olayıyla dışa vuruldu. Aslında bir düşünürsek devletimiz ailede doğacak çocuğun sayısından, dizilerin senaryosuna, içkinin alınış saatinden nerede içileceğine dair fikir veren ve kanun çıkaran bir yapıda. Fazla içli dışlı olan insanlar birbirlerinin her şeyine karışmaya başlarlar ve ortada bir müddet sonra saygı kalmaz ve isyan başlar ya hükümet ile halkın durumu aynen öyle. 
Direniş dünya gündemine de oturdu. Umarım sonucunda sağduyu galip gelir, barış ve kardeşlikle mutlu bir sona ulaşırız.