Ramazan aylarının
gelmesiyle birlikte yeme-içme sektörü canlanıyor, iftar saatleri için özel
programlar hazırlanıyor. Bu cumartesi Karaköy'deydim.
İftar vakti ezan
sesiyle birlikte gökyüzünü aydınlatan ışıklar, yani cami minareleri arasındaki
mahyalar yüzyıllardır süre gelen bir gelenek.
Bu sene
ilk asılan mahya Eminönü Yeni Cami
Minarelerindeki 'Ey Oruç Tut Bizi' yazısı. Görmüşken hemen telefonumla fotoğrafladım.
Böyle turist gibi fotoğraf çekmeyi seviyorum. Galata köprüsünde yine balık tutanlar vardı.
Akşam bir arkadaşımla Gradiva Hotel'in üst katındaki Zelda Zonk'a gittik. Orkun Bozdemir dj setinin başındaydı. Manzara hoş olduğundan gün batımı saatini kaçırdığıma üzüldüm.
Gece eve dönmeden; sokak arası bohemliği, kapı önü sohbetleri ve kaliteli dj setiyle Karaköy'de son dönemde en sevdiğim mekanlardan Unter'e uğradık. Cumartesileri bir başka olsa da ramazan nedeniyle 1:30'dan sonra müzik bitiyor. Aynı mahallede 'Bej' adlı mekan da var ama orada müziğin sesi daha kısık, ancak yemek saatleri için gidilebilir.
Nerede, ne yapıyorum?
Videolu, fotoğraflı hayat akışım için takip edin: instagram.com/rahatyazar
- ZELDA ZONK: Bankalar Caddesi 2/1 Karaköy
- UNTER: Kemankeş Mahallesi Karaali Kaptan Sokak No:4
- BEJ: Kemankeş Cad. Fransız Geçidi No:11
İstanbulda ramazan bambaşkadır bilmez olur muyuz.. camilerle süslü şehir ramazanda örtünen , kapanan, kendini ibadete veren kullar gibi adeta.. ezan başka havada okunuyor, insanları biraz daha kibarlaşıyor.. özledim seni istanbul !
YanıtlaSilhayırlı ramazanlar :)
İstanbul her zaman güzel ya dediğin gibi ayrı kalınca da özlenir:)
Sil