Madrid, sokaklarında kaybolmak
isteyeceğiniz, müzelerde sanata doyacağınız, farklı ve renkli alışveriş
seçenekleriyle her detayına hakim olmak isteyeceğiniz bir şehir.
Bu şehre ‘gerçek İspanya’
yorumu yapmalarının nedenini oraya gidince anladım. Çünkü Madrid’de
Barselona’daki kadar turist yoğunluğu yok. Bu yüzden yerel insanlarla daha çok
biraradasınız ve şehrin kültürünü fazlasıyla hissediyorsunuz.
Sabah kahvesi için girdiğim kafe 'La Rollerie' tam instagram köşesi çıktı:) |
İspanyollar hakkında
gözlemlerim:
-Sanki sinirlerini
aldırmışcasına herkes güler yüzlü ve pozitif gözüküyor.
-Bağırarak konuşuyorlar. Lokal
bir pub’a gitmiştim. Hep bir ağızdan konuşan insanlar kapalı mekanda kafa
şişiriyor:) Bir de christmas zamanı sokağa çıkan arkadaş gruplarının
birlikte şarkı söylemesi bir gelenekmiş. Düşünün gürültüyü.
-İspanya hakkında küçüklükten
beri televizyonda vs. gördüğümüz etkinlik ‘boğa güreşleri’ biliyorsunuz. Bahar
aylarında Madrid’de matadorlar çıkıyormuş sahaya. O işi yapan için çok tehlikeli
gözükse de aynı gelenekleri sürdürüyorlar.
Madrid’de nerelere gidilir?
Büyük mavi yılbaşı ağanın yer
aldığı Puerta Del Sol meydanına yakın bir otelde konakladım. Bu yüzden nereye
gidersem gideyim en fazla 15 dakika yürüme mesafesi vardı.
Alışveriş: Yılbaşı öncesi her yer açık pazar alanı haline gelmiş. Caddelerde adım başı zara, bershka var zaten mağazalardaki çoğu ürün Turkiye’de üretiliyor
ama fiyatlar uygun.
Dinlenme ve fotoğraf: İlk gün
gitmeniz gereken yerlerden biri Park Buen Retiro. Gölde kayık kiralayanlar ve
yemyeşil alanda koşu yapanlar var. Tam bir huzur ortamı.
Yemek: Ülkemizde ekmek üstü
atıştırma/meze diye yediklerimizi, onlar bildiğin ana yemek gibi ‘tapas’ diye
adlandırıyor. Geleneksel tapaslar için Mercado de San Miguel yada Mercado de
San Anton’a uğrayın. Chocolatería San Ginés’te churros
ile sıcak çikolata içmeyi unutmayın. Plaza Mayor’da kalamarlı sandviç
yemelisiniz.
Circo de la Tapas adlı mekanda ispanyol omlet ve çeşitli tapaslar var. Mekanın dekorasyonu da güzeldi. (bkz. sağda)
Mahalleler: Chueca’da sıradışı gece mekanları ve renkli
küçük dükkanlar var. Malasana bölgesi hipster stili gençlerin yeni trendi
olmuş. La Latina ve Lavapies görülmesi gereken diğer mahalleler.
Müze: Picasso’nun en önemli eseri Guernica’nın ve
Salvador Dali’nin 'penceredeki kız' eserlerinin sergilendiği Reina Sofia müzesine
mutlaka gidiniz. Saat 19-21 arası müzeye giriş ücretsiz. Diğer görmeniz gereken müzeler 'Prado' ve 'Thyssen'.
Şehrin en büyük ve en önemli katedrali Almudena’yı ziyaret ediniz. Kapısı açık diye girdim ama meğerse görülmesi gereken bir yermiş. Bazen adresi bilmeden, yürüdüğünüz yol tesadüflerle sizi gidilmesi gereken bir yere çıkarıyor :)
Yılbaşı öncesinde kısa süreli hafta sonuna denk gelen tatilimde Madrid'in yılbaşı coşkusunu ve rahat İspanyol kültürünü bir kez daha görmek benim için güzel oldu. Bu yazımda 'en' görülecek yerleri sıraladım. Yeni yılda sağlıkla, daha çok yeni ve güzel yerler görmek ve iyi anılar biriktirmek dileğiyle.. Herkese mutlu yıllar!
0 Yorum
Bu yazım hakkında sen de bir yorum yaz, rahatla!