Fenerbahçe-mekan: Trueblue-malibu party davetiyesi kazanmışım. Çoğu arkadaşım İstanbul dışında olduğu için çaresiz annemi ve ablamı alıp bu partiye katıldım. Parti denilen şey Dj müzikten ibaret olsa da güzeldi. Tatil moduna geç de olsa girebildim:) Staj, fabrika falan derken bu sezon hiç tatil keyfi yapamamıştım. Suya girdim nihayet...
Bol bol yüzdüm. Denize girebilirdim ama bulanık göründü gözüme. Havuza girdim sadece...
Dj müzik gene eller havaya tarzıydı. Birkaç yabancı hitten sonra Serdar parçalarına geçildi. Millet coştu tabi. Adam aynı ritm şarkılarla her yaz hit olmayı başarıyor. Sırf kendisi değil diğer ünlülere verdiği parçalarla onların da ününe ün katıyor. Bengü zaten Serdar'ın dişi versiyonu. Öyle ki annem, Bengü'den "iki melek" adlı parça çaldığında "aa bu Serdar değil mi?" diyor. Hayır tabiki sadece söz-müzik:Serdar desem de kulağımız aynı ritme o kadar alışmış ki, annem bir ara söyleyeni de Serdar sanıyordu. Bengü-Serdar sesi karıştı, görünüşleri bile ikisinin benzer-çekik göz uyumu var.
Tüm şarkıları aynı ritm. Hepsi birbirine benziyor. Düşünüyorum da bu adam olmasa ülkemizde doğru düzgün eller havaya şarkısı yapan olmayacak. Bir Demet Akalın var. O da uyanık. Tek şarkıyla (single) çıkıp her sezon milleti oyalıyor. Kendisi, ayrılık sonrası vahh çeken kızlara yönelik şarkılar yapıyor. ( bkz. Toz pembe hayaller vardı, pembesi gitti tozu kaldı. Barışmamız bir mucize. )
Dinlemiyorum diyen yalan söyler çünkü zorunlu olarak bunlar bize dinlettiriliyor. Hatta ilk dinlediğimizde "öyyyk" dediğimiz parçalara kulağımız o kadar alıştırılıyor ki "aa güzel" demeye başlıyoruz.
Fazla mı rahatım? Geçende bir arkadaşım, "Bence kendi resimlerini sayfana koymamalısın." dedi. Ben de "Nasıl olsa kimliğimi açtım resmimi görseler n'olur?" dedim.
Blogumu 12-16 yaş arası daha çok okuyor diye düşünüyordum. Çünkü MSN-rahatyazar mailime sürekli o yaştaki arkadaşlar ekleme yapıyor. Sayfamla ilgili birşey soruyorum çoğu da blogu tam okumadığını söylüyor. Blogumu tam anlamıyla gezmediysen beni niye eklersin? onu da anlamadım! Bunu twitter'da yazdım. İyi ki yazmışım. Sonradan yaşça büyük kişiler bana mesaj atıp: "Ben okuyorum ama dediğin yaş aralığında değilim." tarzında şeyler söylediler, sevindim.
Ben de bilirim derin mevzularda yazmayı ama beni yeni tanıyan kişilere bile blogumla ilgili konu olursa daha onlar sayfama bakmadan diyorum: "Valla geyik bir site, hatta çocuksu tam genç işi! Öyle bir tarz yarattım, ciddiye almayın." Birçoğu da, "Evet beni sarmadı ama değişik bir blog, sonuçta izleyici kitlen oluşmuş." diyor. O kitle yüzünden (bkz: sağ sütun) blogumu kapatmıyorum. Çünkü sıfırdan başlamak zor geliyor.
Neyse ya beğenen okur, bakar beğenmeyen tıklamaz, görmez. Bu yaş muhabbetini yaptıktan sonra 150 kişilik izleyici kısmım 149 olmuş. Birisi yaş aralığı 12-16 dedim diye mi kaçtı acaba?
Uzun bir yazı oldu. Her konuya değindim, rahatladım...
0 Yorum
Bu yazım hakkında sen de bir yorum yaz, rahatla!