Uzadıkça uzayan,kimilerini sıkan,çoğumuzu pek ilgilendirmeyen
"melis ve yaşamı"konulu hikayemde sona yaklaşıyorum.
Beyza Hanımın otelinde de macerası kısa süren kahramanımız gene ortada kalmıştı.Melis'in annesine işten çıkarılma olayı üzerine bir telefon geldi.Kızı ile uğraşmaktan bıkan kadın bunun üzerine kocasını aradı."...Güney sahillerine gittiği zaman ben gidip getirmiştim,şimdi sıra sende.Ege bölgesinden sen git al ,getir kızını."
Bunu duyan baba aniden tüm işlerini bırakarak yola çıkar.Melis de o ara hiçbirşey olmamış gibi kuafördedir.Babası da kızamıyor kızına.Kızının saçının fönünün bitmesini bekliyor kuaförde.Annesi ise İstanbul'da öfkeli bir şekilde kızı ile kocasının eve gelmesini bekliyor.Kocasını tekrar arıyor"...evde olay olmasın,gelmeden yolda kızınla konuş,psikolojisi iyi olmayabilir önce doktora da götürebilirsin kızı."
Dakikalar sonra kocasından telefon geliyor"...ben ters yola girdim,biz kasabadaki yazlığımıza gideceğiz artık mecbur."
Yazı Melis ve babası yazlıkta geçirirken,Melis'in annesi o yaz, yazlığa gitmeme kararı alıyor.
Hiçbir olay yaşanmamış gibi Melis'in babası, kızı bu sefer yazlıkta da bar tarzı-eğlence mekanına işe sokuyor.("sahipleri tanıdık birşey olmaz."diyerek...)
Uslanmayan kız da aynı şeyleri tekrar yaşatıyor ailesine.Düzensiz yaşamına geri dönüyor,söz dinlemiyor.Babası da takip etmekten usanmış durumda.
Beyza Hanım ve otel sahibi olan oğluna ne oldu diye sorarsanız.Beyza'nın oğlu ile Melis'in annesi telefonda konuşuyor.Melis'in annesi herşey için özür diliyor onlardan.Bu iş olmadan daha en başta Melis'in annesi, Beyza Hanımı uyarmıştı "benim kıza güven olmaz." demişti.
Beyza'nın oğlunun en son şu sözleri kaldı akıllarda:
"...teyzecim Melis her gün düzelecek diye bekledim.Ama bir günü ,diğer bir gününe uymuyordu."
devamı gelecek...
foto:inmagine.com
0 Yorum
Bu yazım hakkında sen de bir yorum yaz, rahatla!