Filmin konusuna gelince; karısından boşanmış rockçı bir adam Engin Altan Düzyatan. Bir de aynı apartmanda onun komşusu olan Özgü Namal. Filmdeki adlarıyla Mehmet ile Ayşe. Ayşe'nin kocası bir gün eve gelmiyor ve kaybolan kocasını aramak için Mehmet'ten yardım istiyor. Bu süreçte olaylar tuhaflaşıyor. Mehmet Ayşe'ye aşık oluyor.
Doksanlı yıllardan kalma eski bir telefonu kullanıyor olması dikkatimi çeken filmin başrolü Engin Altan Düzyatan'dan da nasıl rockçı olmuş çözemedim. Zaten istemeden bir anda popstar Atiye'nin gitaristi oluyor. Özgü Namal normalde ufak tefek olmasına rağmen rol gereği burada kendini salmış bir kafe işletmecisi olarak biraz kilolu ve yaşlı gözüküyor.
Doksanlı yıllardan kalma eski bir telefonu kullanıyor olması dikkatimi çeken filmin başrolü Engin Altan Düzyatan'dan da nasıl rockçı olmuş çözemedim. Zaten istemeden bir anda popstar Atiye'nin gitaristi oluyor. Özgü Namal normalde ufak tefek olmasına rağmen rol gereği burada kendini salmış bir kafe işletmecisi olarak biraz kilolu ve yaşlı gözüküyor.
Filmin kurgusu da iyiydi. İstanbul'da Galata, Asmalımescit gibi tanıdık bölgelerin dışında Heybeliada ve İzmir görüntüleri... Müzikler de hoşuma gitti. Yönetmen Ketche iyi iş çıkarmış. Bir tek Vodafone, reklamın suyunu çıkarmış. Filme ürün yerleştirmeyi geçmişler artık reklam arası film izledik. Cinemaximum olayı zaten abartmış , reklamlar nedeniyle film başlama saatinden 20 dk sonra film başlıyor.
Filmde şarkıcı Atiye'yi de kendisi olarak ve ilk kez beyazperdede izliyoruz. Mor ve ötesi'nin Harun Tekin'i de filmdeki şarkısıyla dikkat çekiyor. Ufak kusurlara rağmen bu film sinemada izlenebilecek ender Türk filmlerinden. En azından olaylar saçmalamadan bir sonuca bağlanıyor.
0 Yorum
Bu yazım hakkında sen de bir yorum yaz, rahatla!