Lomo, fotoğrafçılıkta bir kültür. Çektiğimiz fotoğrafa bakmaya ya da beğenmeyip silmeye o kadar alışmışız ki, bir fotoğraf çekip acaba nasıl çıktı diye filmin banyosunu bekleyecek olmak ilginç geldi. Yarı profesyonel dijital fotoğraf makinemi bir kenara bırakıp Abant'taki kampta bana hediye gelen avuç içi kadar boyuttaki Fisheye Baby 110 model Lomo'yu kullanmaya karar verdim.
Lomography Türkiye Mağazası Galata'da, Serdar-ı Ekrem sokak'ta meşhur Doğan Apartmanı'nın karşı hizasında. Makineme film almak üzere mağazaya girdim ve başlangıç olarak sadece 24 kare çekebileceğim bir film satın aldım. Fotoğrafları kağıt baskı haricinde CD olarak da alabileceğimi öğrenmek sevindiriciydi.
Lomography Türkiye Mağazası Galata'da, Serdar-ı Ekrem sokak'ta meşhur Doğan Apartmanı'nın karşı hizasında. Makineme film almak üzere mağazaya girdim ve başlangıç olarak sadece 24 kare çekebileceğim bir film satın aldım. Fotoğrafları kağıt baskı haricinde CD olarak da alabileceğimi öğrenmek sevindiriciydi.
Lomoların iyi yanı kasmaya gerek olmadan hatta vizöre bile bakmadan fotoğraf çekebiliyor olmak.
İlk denemelerimden böyle silik soluk kareler çıktı çünkü güneşli çok aydınlık havalarda kullanmam gereken N moduyla iç mekanlarda da çekim yaptım. Sonuç: Karanlık bir film şeridi:( Eğer pes etmeyip ileride tekrar film alırsam burada güzel kareler paylaşacağım...
İlk denemelerimden böyle silik soluk kareler çıktı çünkü güneşli çok aydınlık havalarda kullanmam gereken N moduyla iç mekanlarda da çekim yaptım. Sonuç: Karanlık bir film şeridi:( Eğer pes etmeyip ileride tekrar film alırsam burada güzel kareler paylaşacağım...
NOT: Galata sokaklarında Lomography mağazasından çıktığım anda 'Kayıp Şehir' adlı dizide Kadir karakterini canlandıran Nick Xhelilaj ile karşılaştım.
'Dizi bitiyor mu?' diye sorduğum Nik, 'Bitiyor zaten para yok' diye bir açıklama yaptı. Takip ettiğim bir diziydi ama bizim ülke için konu ve karakter yapısı olarak fazla 'cesur' kaldı diye düşünüyorum.
0 Yorum
Bu yazım hakkında sen de bir yorum yaz, rahatla!