5 Nisan 2015 Pazar

Suriye sınırından İstanbul’a ve hayata dönüş


ASKERLİK BİTTİ, HAYATA DÖNDÜM!

Zaman çabuk geçiyor tam bir yıl oldu, savaş oldu, geçişler oldu. Şimdilerde o savaşın izleri silinmeye başlamışken benim de Suriye sınırındaki görevim sona erdi ve evime döndüm.
İstanbul’dayım. Özgürlüğüme kavuştum. Sınır bölgesine ilk gittiğimizde komutan bize ‘cehenneme hoşgeldiniz’ demişti. Şu an herşey bitmişken artık ‘bana her yer cennet’ diyebilirim.

Ruhsal dengem anca yerine geliyor.
Kolay olmadı. Aylardır sanki başka bir boyutta yaşıyordum.
İnternetteki imajımın aksine hiç rahat değildim. Sürekli stres. Blogumu bilen bir rütbeli söylemişti "İnternetteki adını ‘rahat batar’ olarak değiştir". 

Savaş bölgesinde, üstelik asteğmen olarak takım komutanı görevinde bulunmak hayatım boyunca unutamayacağım bir deneyimdi. (Bunun zorlukları ayrı bir yazı konusu olur.)

İlk günlerimde uzunca bir vadi ve düz tarlaların yer aldığı sınır hattındaki bir tepede bulunan bir hudut karakolunda görev yaptım. Uzaktan perili köşklere benziyordu.

Düşünün hep aynı hat üzerinde yaşıyorsunuz. Olaylar nedeniyle izin yok, tatil yok.
‘Herşeyi kenara atıp, bir dağa kaçsam’ derler ya öyle bir yere gelmiştim, geçtiğimiz ağustos ayında.
Eylül 2014’te IŞİD saldırısından kaçan Suriyeli gruplar, sınır hattına yığılınca olaylar başladı. Sonrasını biliyorsunuz, geçişler oldu. Sınır hattı karıştı.

Şimdi hepsi geride kaldı. Sınır hattı temizlendi, herşey normale döndü. O olaylar, savaş zamanı ve gergin günler kötüydü ama benim için tek iyi yanı zaman çabuk geçti.

Çatışmalara çok yakındık. Çelik yeleksiz gezemiyorduk. Şükür kazasız belasız görevi bitirdik. Kendimi bıraktım, yani bulunduğum yerde herhangi bir askere bir şey olsa büyük üzüntü yaşardım. Komutan olarak askere nöbet yazıyorum, askeri nöbete götürüyorum hatta çoğu zaman onlara yemek götüren araçta bile komutan olarak oturuyordum.

Böyle bir yerden sağ sağlim yaşadığım yere döndüğüm için şükrederken yazımı duvar yazılarıyla bitiriyorum.

Hudutta nöbet tutmak her askere nasip olmaz.

Hudut bir milletin namusunun ve şerefinin korunduğu yerdir.

Bir de bu yazıların erler tarafından farklı yorumlanmış şekilleri var. Yanlış anlaşılmasın sadece sıkıntılı zamanlarda dile gelirler.

Hudut namustur, geceleri kabustur.

Hudut bağı dikenli teller, gelme torun seni de s…





0 Yorum

Bu yazım hakkında sen de bir yorum yaz, rahatla!

 

FACEBOOK

Blogger Tips and TricksLatest Tips For BloggersBlogger Tricks
Bumerang - Yazarkafe
Follow Rahat Yazar

MESAJIN VAR MI?

Ad

E-posta *

Mesaj *

Translate

Instagram

ÜYE OL

Mail adresini yaz, en güncel haberler, yeni yazılar anında e-postana gelsin!:

© Rahat Yazar
Designed by GeCe
Released under Creative Commons 3.0 CC BY-NC 3.0