8 yaşında müzikalde oynamışsın. Müzik tutkun nereden geliyor?
Okulda enteresan bir öğrenciydim. Üç yaşında İngiltere’ye ailemle gittim. Sadece liseyi Türkiye’de Adnan Menderes Anadolu Lisesi’nde okudum. Müzik benim için her zaman bir tutku olmuştu.
Bir röportajında Matematik dersini sevmediğini söylemişsin.
Nefret. Orada bile derste kalemle ritm tutardım, öğretmenleri delirtecek derecede…
Dediğin gibi İngiltere’de 8 yaşındayken ‘Annie’ müzikalinde başrol oynadım. Drama öğretmenim: “Bu yarışmaya girmelisin.” demişti. Bir yarışma düzenlendi, seçmelere girdim ve kazandım. Orada başrol oynadıktan sonra anladım ki müziği bırakamayacağım. Ailem de beni bu konuda çok destekledi. Workshoplara gittim. Elinde mikrofon yatağının üstünde şarkı söyleyen küçük bir kızdım.
Uzun bir dönem sahnelerden uzak kaldın? Ne değişti? Bu süreçte neler yaşadın?
İnsanlar ilk çıktıklarında farklı birşeyler yaptığında ilgi çekiyor. O dönemki populer müzik çok farklıydı. Benim yaptığım doğu-batı etnik poptu. İlk çıkıştaki başarıyı yakalamak çok önemli. Ben daha sonra iki yıl içerisinde prodüktörümle ( Erol Köse ) yollarımı ayırdım. Sözleşme kuralları gereği geri çekilmek zorunda kaldım. Müzik şirketine TMSF el koymuştu. Ben müziği bırakmış gibi gözüktüm oysa bu süreçte çalışmalarıma devam ettim. O dönemde reklam müzikleri jingle’lar yaptım. Bir dönem Hürriyet reklamının sesiydim. TRT’de çalıştım, dublaj yaptım. Bunların dışında Dj arkadaşlarımla yurtdışı için çalışmalar yaptık. Ülkemizde çalışma yapamadım devam eden sözleşme gereği… Neyse ki geride kaldı o günler. Herkesin yaptığı şeyleri yapmak kadar saçma bir şey yok. Kendine ait özgün şeyler yapmak istiyorsan güçlü olacaksın, birtakım kişilere karşı dik başlı olacaksın. Ben ilk dönem Jazz’la başladım. Q Jazz’da sahne alıyordum. Albümüm yokken bile albümüm varmış gibi popülerliğim söz
konusuydu zaten.
Kariyer anlamında keşke yapmasaydım dediğin şeyler, pişmanlıklar oldu mu? Nez denilince aklımıza olay yaratan danslı kliplerin geliyor.
Bana kalsa o dönemde yapmazdım. O prodüktör mantığıydı. Şimdiki kliplere baktığımda benim eski kliplerim bile masumane kalıyor. Sahne çok özeldir. Koca bir sahnede küçücük kalabilirsin. Ben orayı öyle bir hale getiririm ki şovla, dansla, kostümle… Beni sahne dışında, gerçekte bu boyla görenler şaşırıyor.
Yeni albüm projesi var mı?
Almanya’da bir albüm çıkardım. Şu an european chart’ta 49 numarada. Bunlar benim için gurur verici. Yeni projeler var. 70-80-90’lı yılların en hit şarkılarını söyleyeceğim Beyoğlu Balans’ta. Geçen sene yapmıştım. Bu sene de düşünüyoruz. Albüm yapmak önemli değil benim için şu anda. Belki yurt dışı için çalışmalar yapabilirim. En son Dubai için yapmıştım. Bir insanın senin müziğini bilmeden şunu yapmalısın diye fikir vermesi kadar yanlış bir şey yok. Albüm yapma gibi bir durum yok. Zaten internette arkadaşım Dj. Kaan Gökman’la hiçbir ticari kaygı olmadan yapıp yayınladığımız parçalar da oldu.
Şu anda Turkmax kanalında bir dizide rol alıyorsun. Oyunculuk adına hedeflerin, projeler var mı?
Ben İngiltere’de Canteburry Güzel Sanatlar Okulu'nda psiko-drama eğitimi almıştım. Eğitimini aldığım dal önce oyunculuk üzerineydi. Türkiye’ye geldiğimde farklı ilerledi. Zaten sanat bir bütün. Oyunculuk demek: hem beden hem ses hem tiyatro… Ben müzikle başladım. Güzel projelerde yer alacağım. Şanslıyım. Turkmax’te yayınlanan ‘sıkı dostlar’ adlı yeni dizimde Haluk Bilginer, Özkan Uğur, Hakan Bilgin gibi önemli isimlerle oynuyorum. Oyunculuk disiplin gerektiriyor. Komedi yapmak zordur özellikle ülkemizde güzel bir kadın olup, komedi yapan çok az. Ayrıca Tunç Başaran’ın bir filminde oynayacağım. Kendisi önemli yönetmenlerden birisi.”Piano Piano Bacaksız”, “Uçurtmayı Vurmasınlar” gibi ödüllü filmlerin yönetmenliğini yapmıştı. Henüz yeni bir proje ve güzel bir senaryo. Müziğimi de artık keyif için yapmak istiyorum.
Yerli ve yabancı sanatçılardan müziğini beğendiğin isimler?
Zuhal Olcay’ı beğeniyorum. Fatih Erkoç’u çok beğeniyorum. Yıllardır hayranıyım. Özellikle eski parçalarını hala dinlerim. Şu an çoğu insanın dinlediği çok-satan popüler olan yerli isimleri pek dinlemiyorum. Yabancı olarak:George Michael. Neden derseniz hem sesi hem sahne performansı çok hoşuma gidiyor. Lenny Kravitz’i dinlerim, hastasıyım o derece... Müzikte belli bir tarz yok. O an hoşuma giden ne olursa dinlerim.
Evliliğe nasıl bakıyorsun?
Nasıl mı? (Gülüşmeler.) Ne hissediyorsam onu yaşamayı seviyorum. “Evlenince hayran kitlesi azalır.” olayına inanmıyorum. Bu prodüktörlerin uydurmasıdır. Evlendim, boşandım. Uzun zaman da evlenmeyi düşünmüyorum. Anne olmak isterim. İleride ne olur bilemem, zaman…
Sizi taklit edenler oldu mu?
Ben Q Jazz Bar’dan ayrıldıktan sonra ‘Yeni Nez aranıyor.’ yarışmaları bile yapıldı o dönem. Bir insanın aslı varken taklidini yapamazsın. Bir Tarkan ya da Sezen, Barış Manço başkası olamayacağı gibi…
Piyasaya yeni girenlerden kimleri beğeniyorsun?
Piyasadaki müziği çok takip etmiyorum. Benim dinlediğim tarzda değil. Güzel devam etsinler.
Serdar Ortaç’ı dinler misin? Ondan bir parça alıp söylemek istemez miydin?
Almam. Dediğim gibi pek dinlemiyorum. Ama o kadar çok konserler veriyorlar ve o kadar çok hayranları var ki takdir ediyorum. Bana sorarsan ben dinlemiyorum. Bana hitap etmiyor. Keyif aldığım ve ilgilendiğim müzikler çok farklı…
Müzik piyasasını nasıl değerlendiriyorsun?
Ses olmadan saçmasapan şeyler yapanları da görüyorum. Canlı söylemek önemli. Çoğu stüdyo sanatçısı. Sadece doğru şarkıyı buluyorlar. Söz mü yazıyorlar, beste mi yapıyorlar, vokalistlik tecrübeleri mi var? Yorumcu olmak, müzisyenlik başka bir şey. Ben mesela ilk Jazz’la başladım. Ciddi bir şey o kadar basit değil. Bazıları bu işin matematiğini bilmeden gözü kapalı bu işe dalıyor. Halk tepkisini veriyor zaten. Dönemlik şarkıcı onlar... Bir tane daha populer şarkı yapmasın gör bak n'oluyor!
Dans konusuna bayan sanatçılar artık çok önem vermeye başladı. Dans ekipleri kurdular. Nez’i bunlardan ayıran fark ne?
Benzer şeyler yapanlar bir müddet sonra unutuluyor, gidiyor. En fazla bir sezonda yok oluyorlar. Bana mesela dans konusunda hep Hadise’yi soruyorlar. Dans ediyor. Tabi yakıştırıyor ve sonuç güzel de oluyorsa yapsın sonuna kadar. İnsanlar bundan keyif oluyorsa ne mutlu. Onlar da benim gibi 12 yıl bu camiada var olsun ve takdir edilsin o zaman alkışlarım.
Hakkında yalan yanlış bir sürü haber çıkıyor. Aşk haberleri ile gündeme sık geliyorsun. Bunlar seni rahatsız ediyor mu?
İlk zamanlar bundan rahatsız oluyorsun, sonra alışılıyor. Bir isim olmak demek, herkesin seni konuşması ve seni haber yapması demek. Konserlere gidiyorum, müziğimi en iyi şekilde yapsam da bunu en fazla ne kadar haber yapabilirler ki. Bir gazetede ‘konseri ne kadar doldurmuş?’ değil birliktelik haberleri daha ön planda. En populer mekanlara gitmek… Mesela ben bunlardan çok uzağım. Özel hayatımda olabildiğince dikkatliyim.
Tanımadığım bir insanla haber olmak. Masabaşı haberi bu. Oturuyor, diyor; “Nez bu aralar ortalarda yok, şununla birlikte yazalım.” Beni dayımla bir kafede otururken görüntüler, onunla birlikte yazmışlar. Nasıl kızmayayım? Düşünebiliyor musun?
Eurovision 2008’e aday olmanız konuşulmuştu, anketlerde çok oy aldınız. Bu sene teklif gelirse katılmayı ister miydin? Yarışma hakkında ne düşünüyorsun?
Son iki yıldır teklif geliyor. Birinci yıl katılacaktım hatta sözleşme aşamasına geldik fakat sağlık sorunu yaşadığım için benim yerime ‘mor ve ötesi’ katıldı. İkinci yıl tekrardan teklif geldi. O zamanda hazır değildim. Kendimi hazır hissetmedim. Çünkü bu büyük bir maraton ve belli isimlere bağlı çalışmak zorundasın. Hatta Hadise’yi söylemiştim, çok da iyi oldu. Bu yarışma için anketler yapılıyor. Bir bakıyorsun önde gidiyorsun o zaman sana teklif geliyor.
2008’de size teklif gelmiş.
Evet. Son birkaç yıldır böyle. Ama bilmiyorum ne olur. O yarışma, katılan isimlerin kariyerini ne derecede etkiliyor? Biz de fazla abartılıyor aslında, çok da büyük bir olay değil bence.
Dans konusuna bayan sanatçılar artık çok önem vermeye başladı. Dans ekipleri kurdular. Nez’i bunlardan ayıran fark ne?
Benzer şeyler yapanlar bir müddet sonra unutuluyor, gidiyor. En fazla bir sezonda yok oluyorlar. Bana mesela dans konusunda hep Hadise’yi soruyorlar. Dans ediyor. Tabi yakıştırıyor ve sonuç güzel de oluyorsa yapsın sonuna kadar. İnsanlar bundan keyif oluyorsa ne mutlu. Onlar da benim gibi 12 yıl bu camiada var olsun ve takdir edilsin o zaman alkışlarım.
Hakkında yalan yanlış bir sürü haber çıkıyor. Aşk haberleri ile gündeme sık geliyorsun. Bunlar seni rahatsız ediyor mu?
İlk zamanlar bundan rahatsız oluyorsun, sonra alışılıyor. Bir isim olmak demek, herkesin seni konuşması ve seni haber yapması demek. Konserlere gidiyorum, müziğimi en iyi şekilde yapsam da bunu en fazla ne kadar haber yapabilirler ki. Bir gazetede ‘konseri ne kadar doldurmuş?’ değil birliktelik haberleri daha ön planda. En populer mekanlara gitmek… Mesela ben bunlardan çok uzağım. Özel hayatımda olabildiğince dikkatliyim.
Tanımadığım bir insanla haber olmak. Masabaşı haberi bu. Oturuyor, diyor; “Nez bu aralar ortalarda yok, şununla birlikte yazalım.” Beni dayımla bir kafede otururken görüntüler, onunla birlikte yazmışlar. Nasıl kızmayayım? Düşünebiliyor musun?
Eurovision 2008’e aday olmanız konuşulmuştu, anketlerde çok oy aldınız. Bu sene teklif gelirse katılmayı ister miydin? Yarışma hakkında ne düşünüyorsun?
Son iki yıldır teklif geliyor. Birinci yıl katılacaktım hatta sözleşme aşamasına geldik fakat sağlık sorunu yaşadığım için benim yerime ‘mor ve ötesi’ katıldı. İkinci yıl tekrardan teklif geldi. O zamanda hazır değildim. Kendimi hazır hissetmedim. Çünkü bu büyük bir maraton ve belli isimlere bağlı çalışmak zorundasın. Hatta Hadise’yi söylemiştim, çok da iyi oldu. Bu yarışma için anketler yapılıyor. Bir bakıyorsun önde gidiyorsun o zaman sana teklif geliyor.
2008’de size teklif gelmiş.
Evet. Son birkaç yıldır böyle. Ama bilmiyorum ne olur. O yarışma, katılan isimlerin kariyerini ne derecede etkiliyor? Biz de fazla abartılıyor aslında, çok da büyük bir olay değil bence.
Hande Yener de eurovisiona katılmak istiyormuş.
Olabilir. Farklı insanlar, farklı kafa yapıları... Ben hazır değilim derim, o öyle der. Kendisi değil tabi buna insanlar karar vermeli anketlerle... Hırs çok kötü bir şey. İşin içine para da girince...
İnternette hangi siteleri takip ediyorsun?
Öncelikle kendi sitemi takip ediyorum. (www.yuzdeyuznez.com) Müzikle ilgili her siteyi takip ediyorum. Dj arkadaşlarımın bloglarına bakıyorum.
Röportaj vermeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Başarılarınızın devamını dilerim.
Röportaj vermeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler. Başarılarınızın devamını dilerim.
Ben teşekkür ederim. Gazeversite.com için bu röportaj teklifini getirdiğinde zaten öncelikle “gençler” dedin. Ben zaten yeni yeni işler yapmaya başlayan, bu piyasaya yabancı olan tüm gençlere yardımcı olma taraftarıyım. Blogun da çok başarılı, artık hep takip edeceğim...
tebrik ederim . yeni roportajları beklemekteyiz efenim
YanıtlaSilMrs. Baros teşekkürler. Devamı gelecek...
YanıtlaSiltebrikler :)
YanıtlaSilröpörtaj sonrası nez'e daha da bi ısındım :)
yeni röpörtajları da bekliyorum :)
wakan tanka sağol:) Nez gerçekten samimi ve komplekssiz biri.
YanıtlaSilValla Nez'in son albümünü pek beğenmiştim. Sweet Dreams ve Fame coverları çok iyiydi. Albüm çıkarsa çıktığı gün alırım :)
YanıtlaSiltuncywashere, Nez şu an albüm çıkarmayı düşünmüyormuş ama DJ arkadaşlarıyla yaptığı çalışmaları sanal ortamda yayınlayabilir.
YanıtlaSilgüzel bir röportaj olmuş. kendini iyi ifade etmiş, biraz daha sevgim arttı diyebilirim. ama handeye fena giydirmiş gibi. bilmiyorum haber yapmasınlar bunu? :P
YanıtlaSil